Bedenimizin Zararlı Atıklardan Arındırılması

Evimizi temiz tutmak için nasıl belirli aralıklarda temizlik yapıp, çöplerimizi her gün atmaya çalışırız, odamızı havalandırırız daha yaşanılır bir ortam hazırlarız. Bunları yapmazsak evimiz kötü kokar, yaşanılması zor bir yer olur. Aynen vücudumuzda her gün atık üretir. Üretilen atıklarda bir şekilde temizlenmeye çalışılır. Eğer temizlenemezse bu zararlı atıkların önemli bir kısmı bedenimizin çeşitli yerlerinde (deri altında,eklemlerde, beyinde karaciğer de, yağ dokusunda) biriktirilir. Yeri gelmişken burada bir şeye vurgu yapmak istiyorum. Özellikle zayıflamak için diyet yaparken yağ dokusu kaybı ile birlikte bu zehirler de açığa çıkar. Bunlar uygun şekilde bedenimizden temizlenemezse kişi sinirli ve aşırı kızgın-öfkeli olabilir.

Vücudumuzun atık temizleme işleminde en önemli organlardan biri karaciğerdir. Karaciğerimize ortalama dakikada 1350 ml kan gelir. Gelen bu kandaki zehirleri temizlemeye çalışır. Eğer karaciğer düzgün çalışıyorsa bu kan çıkarken %99 oranında temizlenmiş olur.

Diğer bir temizleme mekanizması safranın yapımı ve salgılanmasını içerir. Karaciğerin zehirleri temizlemedeki üçüncü yolu da bazı enzimler yardımı ile bunların etkisiz hale getirilmesidir. Buda iki aşamadan oluşur. Birinci aşama : bedenimiz de bulunan ve sitokrom p450 enzimleri diye adlandırılan özel maddelerle yapılır. Burada zehirli atıklar ya suda çözünür hale getirilerek atılması sağlanır. Ya da daha aktif zehirlere dönüşebilir. Ayrıca birinci aşama arındırma sonucunda; fazlası vücut için çok zararlı olan serbest radikal denilen maddeler üretilir. Bu hem karaciğerin hem de vücuttaki diğer dokuların zarar görmesine neden olur. . Bu sitokrom p450 enzim sistemleri beyin hücrelerinde de bulunur. Eğer antioksidanlar yetersiz kalırsa ALZHEİMER ve PARKİNSON hastalığında olduğu gibi nöronlarda hasar oluşur.

Bu serbest radikalleri temizleyen en önemli madde GLUTATYON du. Birinci aşamanın iyi çalışması için bazı besinler faydalıdır. Bunlar; lahanagiller, tam tahıllar, C vitamini bakımından zengin besinler.

İkinci aşama: bu zararlı atıklar ya etkisiz hale getirilir ya da karaciğerde çeşitli maddelerle bağlanarak idrar ve safra yolu ile atılmasını sağlar. Eğer ikinci aşama, iyi çalışmazsa birinci aşama ile oluşan zehirli ara ürünler birikmeye başlar.

GLUTATYON hem birinci aşama ,hem de ikinci aşama üzerine etkilidir. Glutatyon özellikle yağda çözünen ve vücuttan atılması zor olan cıva ve kurşun gibi atıkları suda çözünür hale getirip atılmasını sağlar.

GLUTATYON; taze meyve ve sebzelerde, balık ve ette bulunur. GLUTATYON miktarı yaşlanma ile birlikte azalır. Fakat yaşla birlikte atık birikimimizin fazla olması, glutatyona olan ihtiyacı artırır. Bu durumda vücudumuz için ek GLUTATYON vermek gerekir. Ne yazık ki ağızdan tablet şeklinde alınan GLUTATYON dan vücudumuz yeteri kadar yararlanamıyor. Peki biz bu

GLUTATYONU nasıl alacağız? Bu sorunun cevabı aslında çok basit. Hafta da bir 100cc serum içinde yaklaşık 20 dakikalık bir süre zarfında 5 hafta boyunca uygulanır. Tabiki hareket etmek ve bol su içmekte önemli.aklımıza şöyle bir soru gelebilir. Biz bu atıkları temizlemesi için bedenimize yardımcı olmazsak ne olur? hemen ölürmüyüz? Hemen ölmeyiz fakat yaşıtlarımaza göre daha erken yaşlanırız. Bedenizde anlamsız ağrılar olur. Hayat kalitemiz düşer. Bazı hastalıklara yakalanma ihtimalimiz artar. Maalesef sağlık kaybedilince kolay kazanılmıyor.

Onun için ‘’HASTALIKTAN ÖNCE SAĞLIĞIMIZIN KİYMETİNİ BİLELİM’’

Sağlıklı bir hafta dilerim