Yeni Hükümet Programı

Federal Almanya’da kurulan yeni hükümet, Almanya’nın kurulduğu 1948’den berli kurulan hükümetlerden çok farklı bir koalisyon hükümetidir.

Çünkü üçlü bir koalisyon hükümet anlaşması imzalandı, geçmişte ikili koalisyonlarla yönetilen ülkede, Sosyal demokratlar, Hür demokratlar ve Yeşiller partilerinin bir araya gelmesiyle enteresan bir hükümet kuruldu.

178 sayfalık koalisyon sözleşmesinde çok sıkı bir pazarlık yapılarak, toplumun ihtiyaçlarına cevap verilmeye çalışılmış.

Siyasi partiler halka seçim vaadinde bulunduklarını yerine getirmek için koalisyon sözleşmesine yazdırdılar, inşallah bu verilen sözler yerine getirilir.

Kanaatimce programın ağırlıklı olarak ana temaları dijital ve enerji konuları olarak öne çıkmakta.

Dijitallaşmanın her alanda hayata geçirilmesi öngörülüyor.

Enerji politikaları ise Atom santraların durumu, Elektrikli araba üretimi, Rusya’dan gelen kuzey enerji doğal gaz boru hattı,  Yenilenebilir enerji gibi konular ağırlıklı olarak programada yer almakta.

Biz göçmenleri ilgilendiren konular ise asgari ücretin yükseltilmesi, eşitsizlik, ayrımcılık,

ırkçılık ve çifte vatandaşlık konuları.

Asgari ücret 9,60 Euro’dan 12 Euro’ya yükseltilecek ve mini iş (mini Job) 450’den 520 Euro’ya çıkartılıyor.

Modern bir çifte vatandaşlık yasası vaad ediliyor, sözleşmede en dikkat çekici vaatlerin başında çifte vatandaşlığı AB dışından gelenler için de mümkün hâle getirilmesi ve Alman vatandaşlığına geçişlerin kolaylaştırılması geliyor.

Vatandaşlık hakları açısından göze çarpan bir başka vaat ise seçimlerde oy verebilme yaşının 18’den 16’ya düşürülmesi.

Yetişkinler için kontrollü esrar satışına izin veriliyor.

Yine Koalisyon programında ayrıca ülkedeki yabancıların ve Müslümanların uyumu ve birlikte yaşamı hakkında yapıcı öneriler ve tespitler bulunuyor.

Müslüman toplumların temsilini arttırmak, üniversitelerde imam eğitiminin yaygınlaştırılması, Müslüman yaşamının çeşitliliğini teşvik etmek, İslami topluluklar arasındaki iş birliğini desteklemek, Müslümanlara yönelik düşmanlığa odaklanarak aşırı sağcılığa ve ırkçılığa karşı mücadelenin sürdürülmesi ve NSU Kurbanları için bir dokümantasyon ve anma merkezinin kurulmasını sağlamak gibi müslümanlara yönelik vadlerde bulunuldu.

Federal Hükümetin göçmenlerle ilgili koalisyon sözleşmesinde yer verdiği vaadleri yerine getirmesinde hiç bir engel yok, yeterki samimi olsunlar.

Çünkü toplumun büyük bir kesimi göç olgusunu kabul etmiştir ve siyasi iktidarın büyük bir siyasi ve sayısal çoğunluğu mecliste bulunuyor.

Diğer partilerinde çok büyük bir tepki vereceklerini zannetmiyorum, küçük marjinal partiler haricinde.

Geçmişte verilen sözler yerine getirilmedi, çifte vatandaşlık her seferinde farklı gerekçelerle engellendi ve geçmişte vatandaşlık yasasında yapılan değişiklikler içinden çıkılamaz sorunlar ortaya çıkardı.

Mevcut koalisyon sözleşmesinde yer alan hedefler ve vaadler inşallah hayata geçirilir.

Şu bir gerçek ki, Hükümet değişse bile devletin politikaları kolay kolay değişmiyor.

60 yıllık göç tarihi artık görmemezlikten gelinemez, temel haklar verilmesi noktasında, hükümetten ciddi adımlar atılması göçmenler tarafından beklenmektedir.

Yeni koalisyon hükümetinin göçmenlerin haklarının verilmesi için adım atmamasının hiç bir gerekçesi yok, hükümet bütün avantajlara sahip.

Dünyanın en gelişmiş ve zengin ülkelerinden biri olan Almanya’nın demokratik haklar söz konusu olunca, demokratik cimrilik yapması kabul edilemez.

İnşallah bu hükümette Schröder hükümetinin yaptığı hataları yapmaz çünkü Schröder hükümeti zenginler, güçlülerin yanında yer alarak bir hayal kırıklığı yaşatmıştı.

Yine Schröder hükümeti vatandaşlık yasasında yaptığı düzenlemeden dolayı hala mağduriyetler yaşanıyor.

Bu hükümete güvenmek istiyoruz, çünkü Olaf Scholz hükümet programında vaad ettiklerini inşallah yerine getirecektir.

Sosyal demokrat ağırlıklı hükümet sosyal devlet anlayışını hayata geçirmek için iyi bir fırsattır.

Son yirmi yılda geliri düşük kesimin durumu çok kötüleşti, hükümetler daha çok zenginler yanınıda yer alarak sosyal devlet anlayışından uzaklaştılar.

Yine göçmenlerle iyi bir diyaloğa geçerek onların yanında ve onların haklarının verileceğine inanıyoruz.

Diğer taraftan olumlu bir çok gelişmede hükümet içerisinde göçmen kökenlilerin yer almasıdır.

Cem Özdemir tarım bakanı olarak ilk defa federal düzeyde üst göreve getirilmesi ve Mahmut Özdemir içişleri bakanlığında develet bakanlığı (Staatssekretär) görevine getirilmesi olumlu gelişmelerdir.

Federal hükümetin göçmenlerle ilgili Uyum sorumluluğuna ise Iraklı Hırıstiyan Reem Alabali-Radovan atanması olmuştur.

Aydan Özoğuz federal meclis başkanlığına seçilmiştir.

Yeni kurulan bu hükümeti bekleyen en büyük tehlike kendi içerisindeki uyum sorunu olacaktır.

Geçmişte Sosyal demokratlar (SPD) hem Hür demokratlar (FDP)ve  Yeşillerle (Grün) hükümet kurmuşlardı, yeni tecrübeleri var, fakat iki zıt kanat olan, Hür demokratlarla Yeşillerin nasıl uyum sağlayacaklar asıl sorun bu olacak gibi.

Bilhassa dış politikada atılacak adımlar ülkeyi sıkıntıya sokmaz, çünkü çok tecrübesiz bir dışişleri bakanı göreve geldi.

Alman devlet aklı ve Olaf Scholz nerelerde devreye girecek veya ne zaman müdahale edecek, bekleyip göreceğiz.