Irkçılık Belası

Türkiye’de uzun süredir tartışılan göçmen politikası ülkede sağlıklı tartışılamadığı için bugün artık rayından çıkmış durumda.

Öyle ırkçılık yapılıyorki, biz nasıl bu duruma düştük, insan şaşırmadan edemiyor.

Türkler asla ırkçı olamaz söylemi bir sözden öteye geçmiyor

Suriyeli mülteciler üzerinden başlatılan ırkçı söylemler, Arap turistleri daha sonrada biz Avrupalı Türklere karşı yapılmaya başlamış.

Hükümet ırkçılığa karşı ciddi bir politika geliştirmiyor ve çok zorlanıyor, diğer taraftan muhalefetin ırkçılık üzerinden siyasi rant kazanmaya çalışması ise ayrı bir garabet.

Sosyal demokrat partiler bile evrensel değerleri bir kenara bırakarak şovenizm politikası takip edebiliyorlar.

Bizler Avrupa’daki ırkçılıkla mücadele ederken kendi dindaş ve soydaşları tarafından ırkçılığa maruz kalması gelecek adına endişelenmemek mümkün değil.

– O güzel “Gurbetçiler” o güzel arabalarına binip “Türkiye’nin kıymetini bilin” diyerek gittiler…
– Bizim mahalleye bir almancı daha geldi
– Neden gelirler bu “ b.ktan ülkeye”
– Kuralsız insanlar

En yakınımızdaki insanlarda bile olumsuz bir bakış açısını hissediyorsunuz.

Ülke ne biçim bir girdabın içinde farkında bile değiller.
Fakat kimsenin umurunda değil.

Beş milyonluk Türk toplumunu Türkiye’den soğutmak ve uzaklaştırmak için var güçleri ile çalışıyorlar?

Avrupa’dan gelen Türkler arasında ise mağduriyet tartışması gündemde.

Türkiye’ye gelmiş, pazarlık kültürünü bilmeyen gencin esnaftan kazık yememe şansı tamamen satıcının insafına kalmış.

Yurt dışından gelen vatandaşlar üzerinde yapılan anketlerde vatandaşlarımızın %95’i “esnafın kendilerini kandırdığına” inanıyorlar”.

Esnaf son iki senedeki zararlarını telafi etmek konusunda çok başarılı?

Bütün bu olumsuz yaklaşımlar her iki tarafında birbirine olan güvenini sarsıyor.

Göç politikası iyi yönetilemediği için sıkıntılar her geçen gün artıyor.

Türk medyası ise sorumsuz bir şekilde yayınlar yaparak, Avrupa’dan gelen insanların hep olumsuz yönlerini öne çıkaran haberler yapıyorlar maalesef.

Siyasi söylemde, medya dilinde çok dikkatli olunması gerekiyor.

Irkçılık çığ gibidir, önünü almazsanız büyüyerek ve güçlenerek yıkıcılığını artırır.

Birinci ve ikinci neslin Türkiye’ye olan bağlığını hiç bir kimse sarsamaz fakat üçüncü, dördüncü ve gelecek olan nesillerin Türkiye’ye olan bağlılığı tehlikede eğer önlemler alınmazsa.

YTB bu konuda nasıl bir çalışma içerisinde bilmiyorum fakat acilen bu konunun gündeme almasında fayda var.

Avrupa’da ve Türkiye’de bu konun muhatapları masa başından kalkıp artık sahaya inerek çalışmalara başlamalılar.

Türkiye’de ciddi bir ırkçılık yükselişi var, tedbir almakta geç kalınmamalı yoksa bunun faturası ülkeye çok pahalıya patlar.

Irkçılık belası her ülkeyi tehdit ediyor bozulan ekonomiler ise bunun tetikleyicisi.