Oy getirecek isimlere ihtiyaç var

Bütün partilerin listelerinde istisnasız, kayıtsız şartsız oy devşirecek isimlere ihtiyaç var.
Oy devşirecek isimler kadar oy kaçırtmayacak isimlerin de listeler açıklanırken önemle dikkate alınmasına ihtiyaç var.
Özellikle Ak Parti’de buna çok dikkat edilmesi gerekiyor.
Hele hele sancılı girildiği artık aşikar olan 24 Haziran Seçimlerinde.
Geçmiş seçimlerde aynı tabanı paylaştığı partilerin seçmenlerinin ya da destekleyicilerinin oylarını çantada keklik gören (haklı olarak) Ak Parti’de durum bu kez biraz karışık.
En basitinden Saadet Partisi artık Ak Parti’nin yanında değil.
Küçümsenmeyecek bir oy aldığı MHP Seçmeninin de eskisi gibi tamamı Ak Parti için çantada keklik değil.
O nedenle listeleri düzenlerken bu kesimlerden gitme olasılığı olan oyları getirme ihtimali yüksek isimlerden de listede bulunmasına dikkat etmeli gibi geliyor bana.
Göründüğü kadarı ile Aksaray’da mevcut vekillerden sadece 1 tanesi (Cengiz Aydoğdu) listede tekrar yer alacak gibi.
Yani 3 yeni isim gelecek.
Ama yeni isim, ama eski isimlerden orası henüz meçhul.
İşte o yeni gelecek isimler konusunda ince elenip sık dokuma yapmalı.
Ak Parti, en azından geçmiş oyuna sahip çıkabilme adına, kopma ihtimali olanları durduracak isimler üzerinde kafa yormalı.
Her dönem aday adayı olmayı artık alışkanlık haline getirmiş isimler arasından değil tabii.
Örnek vermek gerekirse;
Hem Milli Gençlik Tabanı’nın, hem de gitmesi muhtemel MHP kökenlilerin durmasını sağlayacak isimler de dikkate alınmalı.
Atıyorum; Diş Tabibi Serkan Şimşek gibi ya da benzeri isimler.
Her kesimin oyuna hitap edebilecek Hazım Turan gibi isimler.
18 yaş ve benzeri kesimlerden oy alma potansiyeli yüksek Mehmet Derin gibi isimler.
Çoğaltmak mümkün örnekleri.
Dünkü kahvaltıda İl Başkanı Hüseyin Altınsoy’a; “Tepki çekecek isimlerin listede yer alması halinde sıkıntı yaşanabilir mi?” diye sorduğumda, “Biz gerekli şeyleri gerekli yerlere ileteceğiz. Ondan sonra partimiz kimi listeye koyarsa o bizim adayımızdır. Var gücümüzle çalışacağız” şeklindeki yanıtı aslında çok şey ifade ediyor.
Yani aynı çekinceleri onlar da yaşıyor anladığım kadarı ile.
3 Dönem Kuralı işlemezse siz seyreyleyin gümbürtüyü.
7 Haziran’da Nevzat Başkan’a karşı oluşan algının 2 katı oluşuyor mu oluşmuyor mu görürüz.
“Dinlendiğim yeter. Şu vekilliğimi geri alayım” zihniyetiyle sanki TBMM Koltukları onlara zimmetli gibi yeniden arenaya çıkanlar da yine bana göre aynı tepkilerden nnasiplerini alacaklar.
Bazı şeyleri çok erken yazıyoruz değil mi?
Ama yaşanılması çok büyük olasılık olan şeyleri yazıyoruz sadece.