SON DAKİKA
Ana Sayfa » Köşe Yazarları » Milliyetçilik ve Erdoğan

Milliyetçilik ve Erdoğan

Hami Ramazan Özdemir

Hami Ramazan Özdemir

tüm yazıları
A - +

Köşe Yazarları - 21.01.2022 - 10:36

Cumhurbaşkanı Recep Tayyib Erdoğan, Başbakan olduğu dönemde yani 2011 tarihli konuşmasında şöyle diyordu, BDP ve MHP’ye sert çıkarak, “Bu süreçte kimse bizim karşımıza Kürtlükle de Türklükle de çıkmasın.

Biz her türlü milliyetçiliği, ayaklarının altına almış bir iktidarız.

 

Hükümet bir açılım süreci başlatacak ve ilk adımı Habur sınır kapısından atarak 19 Ekim 2009’da Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla 34 PKK üyesi Habur Sınır Kapısı’ndan girip teslim oluyordu. Gelenleri karşılamak üzere Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde yaklaşık 50 bin kişi toplanmıştı.

 

Yine 2009’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Millî birlik ve kardeşlik projemiz diyerek hedefi gösteriyordu.

 

Türk tarihinde bundan tam 100 sene öncede yine bir açılım sürece başlatılmıştı.

 

İttihat Terakki Sultan Abdulhamite baskı yaparak 2. Meşrutiyeti ilan ettiriyordu, 1908 tarihinde, Osmanlı ülkesinde bir bayram havası esiyor, artık bir batılı gibi olacağız hür, demokratik, baskı olmadan yaşayacaktık?

 

Fakat hayatın gerçeği çok farklıydı, Osmalı içerisindeki bütün etnik guruplar Milliyetçilik hareketiyle bağımsızlık ilan ediyorlardı.

 

O kardeşlik demokratik,hukuk, eşitlik naraları atanlar,nutuk çekenler gitmişler, yerlerine karşımıza etnik milliyetçilikle bağımsız devletler kuranlar çıkıyordu.

 

Artık geriye dönüş mümkün olmamış, Osmanlı yüzyıllarca beraber yaşadığı, milletlerle ayrılmış ve o toprakları kaybetmiştir.

 

Recep Tayyib Erdoğan bütün bunları bilmiyor olamazdı çünkü onun geldiği, siyasi gelenek geçmişte neleri kaybettiğimizi çok iyi biliyorlardı.

Milli Görüş geleneğindeki kadrolar hep İttihat Terekki’yi eleştirmişler onların hatası sonucu koskoca bir imparatorluğu kaybettiğimizi söylüyorlardı.

 

Bütün bunların bilinmesine rağmen neden böyle bir açılma teşebbüs etmişlerdi?

 

İslami gelenekten gelenlerde şöyle bir inanış ve görüş vardır, maalesef bu bendede var, İslam kardeşliği her derde deva, yani islam hukuku ile yakınlaşılırsa kürt hareketi PKK hareketi kolay çözülür.

 

Hayatın, toplumun ve tarihin ayrı bir gerçeği vardı.

 

İslam ve Türk tarihine baktığımızda, herkesin farklı iddalarla iktidara ve bağımsız devlete talip olduklarını görüyoruz.

 

Emeviler-Abbasiler,Abbasiler -Memluklular,

Nurettin Zengi- Selahaddin Eyyubi, Yavuz Sultan Selim ve Şah İsmai gibi hiç kimse bir birlik ve bütünlük sağlayamamış, güç iktidarı belirlemiştir.

 

Fakat Recep Tayyib Erdoğan ve hükümetinde o kadar çok baskı vardı ki netice bir açılım hareketi başlattılar.

 

Özelikle ikinci cumhuriyetçiler ve İslamcı bir kesim çok ısrarcı oldular.

 

Sokak artistleri ve bazı aklı kıt islamcılar (sonra bunlar islamcılığı red ettiler) akil adamlar adı altında kronik kürt hastalığına çare olmaya çalıştılar.

 

Neticede bu açılım başarısız oldu çünkü karşıdakiler demokratik, şeffaf, özgürlük taleplerini dile getirmiyorlardı, onlar bağımsız bir devlet arzuluyorlardı.

 

Recep Tayyib Erdoğan geçte olsa anlamıştı bu açılımın arka planını.

 

Kanaatimce AK- Parti hareketi yerli ve milliydi yani aslına rücü etmiştir.

Ne olursa olsun buradaki milli unsurlar çok güçlüler.

 

Türk devlet aklı geçte olsa tehlikeyi görerek önlem almıştır.

 

İkinci Meşrutiyet ilanıda kurtarıcı olarak düşünüldü fakat Sultan Abdülhamidi tahttan indirdiler neticede, indirenler iyi niyetlilerdi fakat imparatorluk dağılma sürecine girdi.

 

Burada kimse Enver paşa kötü niyetliydi diye düşünmüyor fakat vebali büyüktür.

 

Neden çünkü padişaha başkaldıran onlardı.

İttihat- Terakki etnik milliyetçiliğin iyice hızlanacağını görebilmeliydi.

 

Son yıllardaki açılım politikası da özünde (aynı hâtâyi taşır.)

Açılım diyerek vatana hizmet değil, zarar vermiş oluyorlardı.

Etnik milliyetçilik çok artmıştır.

 

Velhasıl öyle de oldu.

 

Bu planı hazırlayanların bir kısmı AK- partiden ayrılmışlardırlar fakat bu planı tekrar uygulamak için fırsatlar kollamaktadırlar.

 

Bu açılım arzu eden, isteyen kesimler şimdide Millet ittifakı ile işbirliği yapıyorlar.

 

Bugün ülkemizi terbiye etmek ve diz çöktürmek için çok yönlü planlar devreye sokmak için ortak cephe ve girişim başlatmışlardırlar.

 

Irak’ın kuzeyine ve Suriye’ye ziyaretler artmıştır.

Bilhassa içeride siyasi alanda Kürt siyaseti ile ortak hareket etmek isteyen ve bunu açıkça açıklamayan bir siyasi kesim var.

 

Bunlar iktidar olduklarında bu sorunu çözeceklerini söyleyerek kürtleri tekrar harekete geçirerek, can suyu olmaya çalışıyorlar.

 

Bitmek üzere olan PKK hareketine can suyu olmak veya bu harekete gizli destek olmak, vatanımıza ve milletimize yapılacak en büyük kötülüktür.

 

Türkiye’nin bağımsız politika üretmesini bir türlü tahammül edemiyorlar.

 

Ve cezalandırmak için içeriden müdahale edecek guruplara teşvik, destek yağdırıyorlar.

 

Mesela hükümet veya Ak parti değil yeni yola çıkmış Türk milletinin önünü kesmektir.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyib Erdoğan milliyetçi ve yerli siyasetin yönünü ortaya koymuştur.

 

Sonuçları ne olur bilmiyorum, fakat doğru olan istikameti göstermiştir ve inşallah hesabı iyi yapmışlardır.

 

Son günlerde açıklamaları, konuşmaları ve sözleri istikametin doğru olduğunu gösteriyor.

 

Türkiye bağımsız hareket ettikçe, saldırılar artacaktır.

 

Ben Türkiye’nin batı ile barışçı bir dil kullanarak anlaşabileceğine inanıyorum.

 

Batı ile kurulacak sağlıklı bir diyalog Türkiye için çok önemlidir.

 

Her ne kadar ilişkilerde inişler çıkışlar olsada, Türkiye bulunduğu coğrafya batının, doğuya açıldığı kapıdır.

BirlikHaber Güncel Haber Akışı

Aksaray'ın Altın Markaları

Birlik Haber Gazetesi öne çıkan Aksaray firmalarını ağırlıyor.

marka
marka
marka
marka
marka
marka
marka
E-Postabirlikhaber@hotmail.com
SON DAKİKA

Yasal Uyarı : Kaynak gösterilerek dahi abone olmadan kısmen veya tamamen kullanılamaz... Birlik Haber Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır - 2021