Fikir ve Düşünce Fakirliği

Devletler ve milletler fikir üreten insanların ürettiği, ortaya koyduğu, düşüncelerle ülkelerinin geleceklerini hazırlamaya çalışırlar.

Fikir ve düşünce dünyası ne kadar zengin, ne kadar ufuk açıcı ise, ülkelerinin vizyonlarıda o kadar geniş olur.

Dünya’nın gelişmiş ülkeleri, zeki insanların fikirlerinden istifade edebilmek için onlara çok büyük imkanlar sunuyorlar.

Çeşitli fikirler ve düşünceler raporlar halinde düşünce  kuruluşlarında bir havuzda toplanarak, analizler yapılır, bu fikirlerin uygulama ve hayata geçirme aşamaları bazen seneler alabilir.

Bu konuda en başarılı ülke ABD’dir ve orada üretilen fikirler dünya‘yı etkilemektedir.

Batı’da çok çeşitli düşünce kuruluşları mevcuttur.

Uluslarası ilişkiler, Siyaset, Ekonomi veya Bölgesel sorunlarla ilgili çalışma yapan bu düşünce kuruluşları, bir çok yerde yönlendirme yaparak, kendi politikalarını hayata geçirmektedirler.

Yine kültür, sanat, edebiyat, sinema veya hayat tarzı gibi bütün alanlarda batının ürettiği şeylerle besleniyoruz.

Dünyadaki egemen güçler çeşitli senaryolar hazırlarlar ve bu senaryoları uygulayacakları insanları seçerek hedeflerine ulaşmaya çalışıyorlar.

Bazen ön tahlil yaparak” Yaşanacakları Önceden Tahmin Etmeye” çalışırlar.

Batı medeniyetinin düşünce üretme merkezleri vardır, yine batı medeniyetinin düşünce ve fikir üreten insanları vardır.

Batı alemi fikir üretme zengindir.

İslam dünyasına baktığımızda her konuda olduğu gibi fikri ve düşünce hayatında çok fakirler.

İslam ülkeleri içerisinde kısmen Türkiye fikri tartışmaların olduğu veya fikirlerin üretildiği ülke olarak göze çarpıyor.

Yeterlimi maalesef, yeterli değil.

Çeşitli fikirlerin ortaya konulduğu bir platform, İslam dünyasında bugün için yoktur.

İslam dünyasında son iki yüz yıldır, fikirleri ve düşünceleri insanları etkileyecek düşünce insanlarıda çıkmamıştır.

Bugünün dünyasına baktığımızda, çeşitli senaryolar yazılıyor, bu yazılanlara baktığımızda, üretilen fikirlerin tamamı batı’dan geliyor.

Batı hayata sadece fikirleri ile müdahale etmiyor.

Ürettiği teknoloji ile siyesi ve ekonomik değişimi yönlendiriyor, etkiliyor.

İnsanların hayalleri vardır,  insanlar artık  batının ürettiği şeylerle hayaller kuruyorlar.

Kendi değerlerine, örflerine, adetlerine, törelerine, kültürlerine, dinlerine,dillerine, açıkça müdahale ediliyor ve hiç kimseden itiraz sesi yükselmiyor.

Dünyada “Yenilikler gelenlikle büyük zorluklarla ve büyük hayalleri olan insanlar tarafından üretilir”.

Türkiye düşünce ve fikir alanında fakir ülkelerden birisi, Üniversiteleri, Akademisyenleri çok gerilerde.

Türkiyedeki bilim insanlarının ürettiklerine baktığımızda öyle büyük bir çalışma olmadıgını görürüz ve bırakın dünya çapında, bölgesel olarak fikir ve düşünce üretecek kaliteli insan sıkıntısı vardır.

Dünyada son zamanlarda vizyon çizen, analist yorumlar yapan veya yeni ufuklar açan düşünürler, yine çoğunlukla batıdan çıkmakta, Yuval Noah Harari, Yoshihiro Francis Fukuyama, George Friedman,

Stephen William Hawking gibi yazarlar ve analistler yine Batıdan çıktı.

Örneğin Fukuyama’ya göre, monarşi veya komünizm gibi yönetim biçimlerinin başarısızlığı, insanlara özgürlük ve refah sunmaktaki eksikliklerinden kaynaklanmaktadır.

İslamın dünyada alternatif bir yönetim şekli olarak düşünülmesini engelleyen şeyin, İslamda özgürlük ve demokrasinin bulunmayışıdır diyerek, İslamın özgürlük anlayışını sorguluyor.

İslamın, modernitenin bazı önemli değerlerini sağlayabilecek araçlara sahip olmaması, liberal demokrasi ve kapitalizmle tanımlanan moderniteyle bağdaşmasına imkan tanımamaktadır tezini ileri sürüyor.

Bir toplumda, özgürlüğün ve  gelişmeni için en elverişli sosyal ve siyasi sistemin liberal demokrasidir tezini dile getirerek, gelecekte ideolojiler arasındaki mücadelenin de liberalizmin zaferiyle sonuçlandığı ifade ediyor.

İslam düşünce ve fikir adamları, insanlığın geleceği hakkında bir alternatif sunamıyorlar.

Bu söylenen tezlere karşı, bir söylem veya görüş beyan eden dünya çapında bir bilim insanı yoktur.

Dar ufuklar sadece bilim insanları veya politikacılar için geçerli değil, sıradan insanlarımız içinde geçerli.

Okuyan, üreten, araştıran bir dünyamız yok, insanlar sanal dünyada üretilen şeylerle hayatlarına yön veriyorlar.

Bazen bilgi edinmekte fayda sağlamaz, önemli olan edindiğiniz bileğiyi, nasıl etkin bir biçimde işeyeceğinizde önemlidir.

Türk milletinin aydınları, ülkemizin geleceği ile ilgili ufuk açacak çalışmalardan bir hayli uzaklar.

Vizyon, gelecekle ilgili senaryolar, üretecek kapasiteleri, ufukları çok dar.

Siyaset, kültür, sanat, fikir ve düşünce dünyamız gelecekte bizlere hayal kurdurtmazsa, batının bize verdikleri ile yetinmeye çalışacağız gibi gözüküyor.