Almanya Güvenli Müttefik

Komünizm  çöktükten ve Berlin duvarı yıkılınca, iki Almanyanın birleşmesi söz konusu olunca ABD başkanı Bush bu birleşmeye karşı çıkmayarak çok büyük bir

destek vermişti.

Federal Şansölye Helmut Kohl ABD’ye müteşekkir olduklarını ifade ederek, sadık bir müttefik olarak olarak, her zaman ABD ile dayanışma içerisinde olacaklarını dile getirmişti.

Komünizmin yıkılması ile Avrupa’da, Askeri ve siyasi bir boşluk meydana geldi ve AB yani başındaki, komünizmden kurtulan bu ülkelere yeterli askeri destek veremeyince devreye ABD girerek, doğu bloku ülkelerinin büyük çoğunluğunu NATO’ya alarak onları Rus tehdidinden korumaya çalıştı.

Yine Körfez savaşında, ABD batının yardımlarını talep ederek batıdan çok büyük bir destek alarak, bu savaşı kazandı fakat savaşın kaybedeni batı oldu, bilhassa Almanya devre dışı bırakılarak pastadan pay verilmedi.

Daha sonra Almanya Irak savaşında ise aktif görev almayarak her geçen gün ABD’den uzaklaşmaya başladı.

İkinci dünya savaş sonrası Almanya’daki ABD üsleri artık işlevsiz denilerek kapatılmaya başlandı ve bazı üsler Polonya’ya taşında.

Binlerce insan işsiz kalarak, Almanya’nın müttefikli sorgulanmaya başlandı.

Tramp’ın gelmesi ile ilişkiler iyice bozulmaya başladı.

Almaya’nın NATO’ya verdiği ekonomik katkı payı tartışılır oldu ve Tramp Angele Merkele elini vermeyerek ilişkileri biraz daha kötüleştirdi.

En kötüsü ise Almanya’nın Rusya ile doğal gaz boru hattı anlaşması oldu.

ABD’nin bütün itirazlarına rağmen Almanya bu anlaşmadan vazgeçmedi.

ABD ise bütün diplomatik kuralları bir kenara iterek,Büyükelçisini Merkele göndererek  kural dışı hakarete varan muamele etmesi olmuştur.

Kanaatimce kavganın en büyük sebebi enerji kaynaklarıdır.

Almanya bir şekilde enerji kaynaklarına ulaşmak istiyor ve bu konuda ABD’ye bağımlı kalmak istemiyor.

Artık bağımsız hareket ederek, Avrupa’da bir güç oluşturmak istiyor fakat kurumlar ve müessesler kurulmuş değil.

AB Anayasası, ortak bir Ordu gibi bir çok şey tamamlanmış değil.

Bütün bu gelişmeler Almanya’nın ABD ile ortak etmesini her geçen gün zora sokuyor.

Alman siyasetinin güvenirliği ABD tarafından sorgulamaya başlanması ve İngilterenin AB’den ayrılması ilişkilileri derinden sarsmaya başlamıştır, çünkü İngilterenin AB’den ayrılmasına ABD destek vermiştir.

ABD’nin Avrupa’da Almanya dışında alternatiflere yönelmesi bilhassa Polonya’nın öne çıkması, Almanya’yı farklı bir politik anlayışa yöneltmiştir.

Diğer taraftan Almanya- Rus ilişkileride çok zorlu ilerliyor.

Ruslar- ABD ve Avrupa Birliğinin söz verdiği halde NATO’ un genişlemeyeceğini söyleyerek, bu sözünü tutmadığını dile getirerek, kendi sınırlarına yakın bir NATO tehdidini kabul etmeyeceğini açıklayarak yanı başındaki ülkeleri tehdit etmeye başladı.

Ve aynı zamanda müdahalede etti.

Kırım işgal edildi.

Ukrayna’nın kömür madenleri ile meşhur bölgesi olan Donezk’te ayrılıkçı gurupları destekleyerek Ukrayna parçalandı.

Daha donra Gürcistan’nın Abhazya özerk bölgesi bağımsızlık ilan etti ve Gürcistan parçalandı.

Azerbaycan- Ermenistan savaşında sessiz kalarak batı yanlısı Ermenistan yönetimi cezalandırıldı.

AB ülkeleri bütün bu ilişkilerde Fransa ve Almanya’ya baktılar ve bu ülkeler ise çok iyi bir liderlik ortaya koyamadılar.

Fransa’da zayıf bir Macron olması, gözleri Almanya’ya çevrilmesine yol açtı fakat Almanya’dada bir liderlik sıkıntısı var.

Almanya her geçen gün ABD’en uzaklaşıyor ve güvenirliği tartışılıyor.

En son Federal Şansölye Scholz ABD’e başkanı Biden’ in davetini geri çevirdi.

Ruslar Ukrayna’yı işgal etmek istiyor acil görüşülmesi gerekir fakat Scholz basit gerekçelerle ABD’ye gitmeyi red etti.

Bunlar alışık olmayan tavırlar.

Yine Alman Deniz Kuvvetleri Komutanın Hindistanda kural dışı konuşarak, konuşması ve Ruslara destek vermesi çok olağan şeyler değil.

Dün Federal Mecliste çok önemli tartışmalar yaşandı.

CDU’nın yeni genel başkanı Friedrich Merz başbakan Scholz’u suçlayarak,

Avrupa’da savaş tehditi var ve Alman şansölyesi sessiz.

Alman Federal Meclisi’ndeki tartışmada Friedrich Merz : “Siz lider değilsiniz, Sayın Şansölye – ne Almanya’da ne de Avrupa’da!” diyerek Almayanın güvenirliği hakkında ağır bir şekilde hükümeti suçladı.

Rusya ile olan çatışmada Alman ve Avrupa’nın kararlılığından gevşeme olunmasını isteyerek, birlik içinde olunmasını savunarak bu konuda şüpheye yol açılmamasını isteyerek, Putin’in amacı, Avrupa’nın sistematik olarak istikrarsızlaştırımaktur dedi.

Almanya’da üçlü bir koalisyon olması, işleri biraz daha zorlaştırıyor.

Devlet tecrübesi olmayan bakanlarının görevde olması ayrı bir sorun.

Almanya’nın güvenilir bir müttefik olmadığı Ukrayna kadife devriminde görüldü ve bu ülke yalnız bırakıldı Rusya karşısında.

Almaya’nın en iyi müttefiki Fransa’dır çünkü Fransa’ya ihtiyacı var, yoksa AB dağılabilir.