Aday Adayı Ziya Kılıç’a Davul Zurnalı Karşılama

Bugün saat 13:00’de MHP Aksaray İl Binasında bir basın açıklaması yaparak aday adayı olduğunu açıklayan Ziya Kılıç partiye gelirken davul zurna eşliğinde karşılandı.
MHP Aksaray Milletvekili aday adayı olan Ziya Kılıç bugün Aksaray İl başkanlığında yaptığı bir basın açıklamasıyla aday adaylıgını duyurdu. Toplantıya Aksaray MHP il Başkanı, ilçe başkanı, kadın kolları başkanı ve partililer katıldı.
Kılıç yaptığı açıklamada; MHP geride bıraktığı 46 yıllık süre boyunca varlığını sadece ve sadece Türk milletine adamıştır. Merhum Başbuğ’umuzun işaret ettiği gibi, aziz milletimizin ahlak, maneviyat, insanlık duygularında en yüksek seviyede bulunması ve yaşaması; ilimizde, teknikte dünyanın en ileri gitmiş varlığı haline gelmesi idealimizdir.Bu zaman zarfı içinde partimizin yükselişine hizmet etmiş, gönül vermiş dava büyüklerime, dava arkadaşlarıma, ülküdaşlarıma, hemşerilerime minnet ve şükranlarımı iletirim. Malumunuz olduğu üzere, aziz şehitlerimizn kanları ve yüce milletimizin olağanüstü fedakarlıkları ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devletini devlet yapan, ayakta tutan ve yaşatan temel değerlerimiz olan ulusal bağımsızlığımız, milli ve üniter devlet yapımız, milli kimliğimiz ve manevi değerlerimiz cumhuriyet tarihinin belki de hiçbir döneminde olmadığı kadar bugün büyük bir tehdit altındadır.
Gelinen bu noktada mensubu olmaktan onur ve gurur duyduğumuz Türkiye Cumhuriyetimizin ulusal bağımsızlığı ve eğemenliği açıkça tartışılır hale gelmiştir. Söz konusu tehditlerin yanı sıra, AKP iktidarının 13 yıllık iktidarı döneminde uygulamaya konulan AB ve ABD eksenli güç odaklarınca dayatılmış, ver kurtulcu yanlış uluslararası politikalar Türkiye Cumhuriyetini Devleti’ni, gerek Türk Dünyası gerekse islam alemi üzerindeki itibarı ve güvenini yerle bir etmiştir.
AKP iktidarı IMF dayatmalarıyla hayata geçirilen ve cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar 950 milyar dolar dış borç, 630 milyar dolar özel sektör borcu ile devletimizi borç batağına sokmuştur. Yanlış ekonomi politikaları, esnafı, köylüyü, işçiyi ve memuruyla toplumun tüm kesimlerini kapsayan ekonomik buhran ve yoksulluğa sebep olmuş, beraberinde yolsuzluklarla birlikte vahim bir ahlaki yozlaşmaya ve güvensizliğe de neden olunmuştur. Bugün vatandaşlarımız, ülkemizde zaman tanımaksızın can ve mal güvenliği endişesiyle sokağa çıkamaz hale getirilmiş, yakın zamanda da ülkemizin çeşitli yerlerinde Özge Can Aslan, Hüsna Aslan, Nuh Köklü ve Ülkücü şehidimiz Fırat Yılmaz Çakıroğlu isimli gencecik çocuklarımız vahşice ve hunharca öldürülmüştür. Bu vahim olaylar bizleri derinden üzmüştür. Bu genç arkadaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet, ailelerine de başsağlığı diliyorum. Bu vesile ile Türkiye’deki icraatlarının unutulmaması ve bazı medya organlarının yanıltmalarına rağmen önceki Başbakan ve şimdiki Başbakan Ahmet Davutoğlu liderliğindeki AKP’nin Türk siyaset tarihindeki akıl almaz uygulamaları ve açıklamalarını hatırlatmakta yarar görüyorum.
Kürt sorunu, kürt açılımı, barış süreci gibi ibarelerle PKK’nın başı İmralı canisi ile kol kola girmiş, Oslo görüşmeleri, Habur’da PKK’lıları davul zurnayla karşılama ve kuçaklaşması, Diyarbakır’da Barzani, Şivan Perver, İbrahim Tatlıses ile düet yapmaları sonucu Emine Erdoğan hüngür hüngür ağlamış, Cumhuriyetimizin 91. yılının kutlandığı günde peşmergelerin Habur’dan geçişlerine izin verilmiştir. PKK terör örğütünün güney doğu illerimizde yaptığı eylemler neticesinde son 12 yılda 1163 şehit verilmiştir. PKK terör olayları sonucu 30-40 bin şehit verirken, AKP zihniyeti düetlere ağlayarak, şehitlerimizin kemiklerini sızlatmıştır. Bu terör olayları üzerine TBMM’ni toplantıya çağırılması talep edildiği halde, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Birkaç Mehmet şehit oldu diye meclisi toplamayız. ifadesini kullanmıştır. İşte bu zihniyetin şehitlerimize karşı saygısı ve anlayışı budur. Vatan evlatlarımızın şehit düşmesiyle anaların ve bizlerin yüreği yanarken, Askerlik yan gelip yatma yeri değildir canım kardeşim diyebilen ve katil PKK terör örgütünün lideri caniyi sayın ifadesiyle kutsayan ve vatanımızın bütünlüğü uğruna ömrünün baharında toprağa düşen aziz şehitlerimizi kelle olarak tanımlayan, 24 Ocak 2015 de yeni Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, AKP Diyarbakır İl kongresinde PKK, PYD ve Peşmerge işbirliğine Kobani’ye selam ediyorum, Kobani’deki her kardeşimin alnından öpüyorum ifadeleri bizleri derinden yaralamıştır.
AKP’nin 13 Yıllık Döneminde;
Türkiye her cephede zemin ve itibar kaybetmiş, Türk milletini 36 etnik unsura bölünme ifadesiyle Türk kimliğimiz tartışmaya açılmış, milli çıkarlarımız tehlikeye atılmış, onur ve haysiyetimiz ağır yara almıştır. Osmanlı havarisi kesilen AKP hükümeti Büyük Selçuklu ecdadımız olan Süleyman Şah Türbesi ve saygı karakolu Büyük Türk devletinin gücüne rağmen 3-5 çakala karşı korunamayarak Suriye’deki 1000 yıllık yerinden sökülerek taşınmıştır. Silahlı ve silahsız bölücülük cesaret, moral ve mevzi kazanmıştır. Güneydoğuda PKK askeri gazrnizondan Türk bayrağını indirme ve çiğneme alçaklığını göstermiş, bu bölgede cirit atarak, devletimizin hakimiyeti kaybedilmiş ve zafiyete uğratılmıştır. ABD patentli BOP eş başkanı olarak bölgede bölünmeye imkan tanınmış, Irak’ta 11 Türk askerimizin başına çuval geçirilmiştir. Hala bölgede iç savaş devam etmekte olup, Irak’ta, Suriye’de, Mısır’da milyonlarca müslüman kardeşlerimiz katledilmiş, kadınlara tecavüz edilmiştir. Bölge ABD işbirlikçisi Peşmerge Barzani’nin tehdidine terk edilerek, Irak-Suriye-Mısır politikamız tam anlamıyla hezimet tablosuna dönüştürülmüştür. Bombalı saldırılar sonucu Hatay-Reyhanlı’da 52, Cilvegözü sınır kapasında 13, Akçakale ilçemizde 5 vatandaşımız öldürülmüş 178 vatandaşımız yaralanmıştır. 2 milyondan fazla Suriyeli ülkemize gelerek kontrolsüz şekilde gezmekte, ahlaksızlığa ve asayişsizliğe mahkum edilmiştir. Bir Başbakan Ben Türkiye’yi pazarlamakla yükümlüyüm, Hasan değil basan alır diyerek topraklarımız yabancılara ve OFER’lere peşkeş çekmiştir.
Türkiye yolsuzluk, vurgun, talan ve kanunsuzluklar ülkesi olmuş, kaçak ve karanlık saraya trilyonlar harcanmıştır. Ayakkabı kutularında milyon dolarları saklayan Halk Bankası Genel müdürü ve 4 bakanla işbirliği yapan İran’lı Rıza Zarraf’lar ile soygun şebekesi oluşturmuştur. 17-25 Aralık 2013 de rüşvet ve yolsuzluk soruşturması sonucunda, 4 Bakanla ilgili TBMM’de yapılan soruşturma komisyonunda ve genel kurulda AKP milletvekillerince, yüce divan oylamasında aklanmaya çalışılmıştır. Seçim meydanlarında garip gureba, yetim hakkı diyerek nutuk atanların vicdanları sızlamamıştır. Ulu Önder Atatürk Köylü Milletin Efendisidir dediği halde dönemin AKP’li Başbakanı ise köylümüzle cüretle Ananı al da git, çiftçimize gözünüzü toprak doyursun diyerek rencide etmiştir.