Güvenmeyi bir türlü beceremiyoruz !

Biz sadece insan olarak değil, Aksaraylı olmanın verdiği bir özellik olsa gerek elimizin altındakine, hemen yakınımızdakine güvenmeyi bir türlü beceremiyoruz.

Değineceğim konu sağlık olacak;

Elbette sağlık her birimiz için, sadece kendimiz değil sevdiklerimiz, yakınlarımız için de çok çok önemli bir konu.

İnce eleyip sık dokumak kadar da olağan bir şey yok.

En doğal hakkımız.

Ama önümüzde örnekleri dururken, kendimiz başta olmak üzere sevdiklerimize, yakınlarımıza eziyet ettiğimizin farkında bile olmuyoruz sanırım.

Eski adı ile Aksaray Devlet Hastanesi, yeni adı ile Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi, kalp ameliyatı dışında özellikle anjiyo ve stent konusunda çok ciddi aşama kaydetti.

Kardiyoloji Bölümü’nde birbirinden değerli ve işinin ehli doktorlar var.

Allah’a şükür şu ana kadar yaptıkları operasyonlarda kendilerinden ve hastaneden kaynaklı hiçbir sıkıntı yaşanmamış.

Ama buna rağmen biz halen; Ankara, Kayseri, Konya gibi bizden farkı olmayan, hatta özellerinde hastaneni kullandığı bazı hayati gereçleri defalarca kullanarak sadece para kazanma amacı güden yerleri tercih etmeyi seçiyor ve ediyoruz.

Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bir kez kullanılması gereken tüm araç gereç sadece bir kez kullanılıyor.

Ama özellerde birkaç kez sterlize edilip kullanılıyormuş.

Oraların doktorlarının da bizim doktorlarımızdan hiçbir fazlaları yok.

Buna rağmen sabah anjiyo olup ya da stent taktırıp akşam taburcu olmak yerine hastalarımızı ya da kendimizi kilometrelerce yol götürüyoruz.

Operasyon sonrası gelirken de en önemli konu olan hijyen konusunda ne kadar önlem aldığımız ya da alabildiğimiz konusunda hiç kafa yormuyoruz.

Hastamızı yorduğumuz, eziyet çektirdiğimizi hiç düşünmüyoruz.

Neymiş efendim;

Ankara’da bilmem şu hastanede, Kayseri’de bilmem bu hastanede, Konya’da bilmem o hastanede anjiyo olmuşuz.

Her şeyin başında gelen sağlığımız konusunda bile önceliğimiz hava atmak oluyor.

Gelin kendi doktorlarımıza güvenelim.

İnternetten ya da adam bulup doktor ve hastane aramak yerine, burada operasyon geçirenlere soralım;

“Bir sıkıntı yaşadın mı? Şimdi nasılsın?” diye.

Tatmin edici cevap alamazsak, ondan sonra başka şehirleri düşünelim.

Yani, önce güvenmeyi öğrenelim.