Gazetecinin Buruk Bayramı…

Gazeteciler Birliği Genel Başkanı Yaşar Sarıkaya 10 Ocak Gazeteciler Günü nedeniyle yayımladığı açıklamada şöyle söyledi. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü`nü bir bayram olarak kutlarken, bugün sadece üzüntü ile ve özleyerek hatırladığımız günler olarak yaşıyoruz. Medya sektörünün finansal ve teknolojik gelişmesi, çalışanlarına refah ve özgürlük getireceğine, maalesef sosyal güvenlikten yoksun ve sendikasız bir çalışma hayatı getirmiştir. Böyle bir ortamda `Çalışan Gazeteciler Bayramı`ndan söz etmek ne derece doğru olacaktır?

Sarıkaya, Basın özgürlüğünün tesisine esas oluşturması açısından kişilerin haber alma hakkının korunması, ancak gazetecilerin rahat, huzurlu ve güvenli bir ortamda çalışmalarının temini ve gazetecilere yönelik tehdit, şantaj ve saldırıların sona erdirilmesi ile mümkün olabilir. Biliyoruz ki; gerek yaygın medya, gerekse yerel medya olarak tüm Türk medyası bu ülkede her yıl ortak kaderi paylaşıyor. Yazılı, sözlü, görüntülü, dijital ve internet alanında faaliyet gösteren tüm yayın organlarını ve bu mecralarda görev yapan meslektaşlarımızı ilgilendiren bütün dertler, tasalar, sorunlar, problemler; geride bıraktığımız yıl içinde hiç abartısız üzerimize kara bulutlar gibi çöktü.

Yerel basından imdat çığlıklarının yükseldiği, yayın kuruluşlarının kapandığı, çoğunun da kapanma aşamasına geldiği, işsizliğin zirve yaptığı, maaş, tazminat gibi en temel özlük hakların tamamen dibe vurduğu, benzer sorunları iliklerine kadar hisseden yaygın medyada ise kurtuluşun el değiştirmelerde arandığı, talihsiz bir yıl olarak anacağımız 2019’u nihayet geride bırakıyoruz.

Bu olumsuzluklara rağmen, 2020 yılına umutla bakmak istiyoruz.

Medya kuruluşları, toplumun sadece gözü, kulağı, sesi değil, aynı zamanda nefesidir. Bir ülkenin medyası ne kadar güçlüyse ve medya mensupları ne denli güvendeyse, o ülkenin özellikle uluslararası arenalarda boy göstermesi o kadar etkili olur. Demokrasilerin teminatı olduğu kuşku götürmeyen basının, yeniden hak ettiği seviyeye yükseltilebilmesi için tüm kesimlere büyük sorumluluklar düştüğünün bilincindeyiz.

Yerel basının ekonomik krizle birlikte reklam ve ilan gelirleri oldukça azalmıştır. Her biri birer küçük işletme olan yerel medya kuruluşları “Varolma savaşı” vermektedirler. İnanılmaz fedakarlıklarla ayakta kalabilen yerel gazetelerin, bir de resmi ilan gelirlerinin budanması, ilanların elektronik ortamda yayınlanması tehlikesi vardır. Yerel basın, yaygın basının gölgesi ve tehdidi altında yaşam savaşı verirken, güçlü yerel basının demokratik ve laik cumhuriyetimizin vazgeçilmez bir unsuru olduğu gerçeğinden hareketle, ülkemizde gazete çıkarmaya belli kriterler getirilmesi ile hukuki zeminin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz.

Gazeteciler Birliği, kurulduğu günden bu yana Türkiye´nin pek çok ilinde gazetecilik yapan meslektaşlarımıza sıcak bir yuva olmuş ve mesleki anlamda karşımıza çıkan her türlü engellemeye karşı durmuş bir kurumdur. Yeni yılda iyi niyetle el ele vererek, asla kırıp dökmeden, kimseyi ötekileştirmeden, aynı kaderi paylaşan sancılı bir sektörün mensupları olarak, medyamızı evrensel standartlara yükseltmek için tüm basın meslek kuruluşlarıyla da işbirliği yaparak, hep birlikte çaba göstereceğimize söz veriyoruz. Bugün mesleki anlamda içinde bulunduğumuz tüm zorluklara ve olumsuzluklara rağmen 10 Ocak günü medya meslek kuruluşları tarafından anılması gereken bir gündür. Tüm bu güçlük ve zorluklar altında görevini en iyi şekilde ifa etmeye çalışan değerli meslektaşlarımın gününü kutluyorum´´